Emir Selim Yazar, Sektörel Dergisine Konuştu!

729

Yüzünüzü değiştirirseniz, kaderinizi değiştirirsiniz!

S: Sektörel dergisinin Sağlık Temalı Sayısına daha önceki dönemlerde  de konuk ettiğimiz Diş Hekimi Sayın Emir Selim Yazar ile yeniden beraberiz.Tekrar hoş geldiniz Sayın Yazar.

ESY: Hoş buldum.

S: Bu sayımızda bizlere ve değerli okuyucularımıza hangi bilgileri vermek istersiniz?

ESY: Bu ay sizlerle paylaşmak istediğim konu aslında hepimiz için çok önemli olan, Dişlerimizin ruh ve beden sağlığımıza olan etkileri.Çünkü dişlerimizin ağız içindeki dizilişlerinden tutun da uzunluk ve kısalıklarına, renklerine,çarpık ya da düz olmalarına,eksik ve tam olmalarına kadar olan tüm yapısal özellikleri hem psikolojik olarak ruh sağlığımızı hem de fizyolojik olarak beden sağlığımızı etkiliyor.Dolayısı ile bütün bu tespitler olası diğer hastalıklar ile ilgili de verilerde bulunuyor.

S: Nasıl veriler okuyucularımıza biraz bilgi verebilir misiniz?

ESY: Örneğin Bruksizm diye tabir ettiğimiz diş sıkma ve diş gıcırdatma genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketleriyle kendini gösteren fonksiyon dışı alışkanlıklar olarak tanımlanır ve toplumumuzda da sıklıkla görülen bu rahatsızlıktan çoğu zaman hastanın kendisinin de haberi olmamaktadır.

 Diş sıkma ya da gıcırdatma alışkanlığının temelde  iki ana nedeni vardır, “Bunlardan ilki stres; ikincisi ise kapanış bozukluğudur. Kapanış bozukluğuna bağlı ise çözümü tarafımızdan giderilirken strese bağlı psikolojik bir kökene dayanıyorsa hastalarımızı doğru yönlendirmeye çalışıyoruz.Çünkü bu alışkanlığın devamı olumsuz sonuçlara yol açabilir.

S: Peki  Sayın Yazar,hastalar diş sıkma veya gıcırdatma alışkanlığının sonucu olarak olumsuz ne gibi durumlarla karşı karşıya gelmektedirler?

ESY: En sık karşılaştığımız sonuç dişlerde aşınma ve sızlama.Ayrıca  Dişlerde çatlak, kırık ve yer değiştirme de görülebilmektedir. Yanağın iç yüzünde beyaz çizgilerin oluşması ve dilin etrafında diş izlerinin görünür hale gelmesi. Baş boyun ve yüz kaslarında oluşan ciddi ağrılar.Ayrıca alışkanlığın uzun sürmesi durumlarında genellikle Alt yüz yüksekliği düşer, çene ucu ve burun ucu birbirine yaklaşır ve yüzde daha yaşlı bir görünüm oluşmaya başlar. Alt çene zamanla öne doğru yer değiştirir ve konkav dediğimiz iç bükey bir  profil görüntüsü oluşur. Yüz köşeli hatta kare bir şekil alır.

Diş sıkma alışkanlığı geceleri kendini gösterse de ileri vakalarda gündüz de aynı fonksiyonel bozukluğun görüldüğü  tespit edilmiştir.Dolayısı ile sebebi fizyolojik ya da psikolojik olsun önlem alınmazsa yüz hatlarında değişme ve ağrı düzeyinde ciddi artışlar yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkilemeye başlar.Yüzümüzde zamanla oluşan istenmeyen değişimler psikolojik ve sosyolojik davranış değişiklerine de yol açabilir.

S: Bu gibi sorunları ortadan kaldırmak için hangi tedavi yöntemlerini uyguluyorsunuz?

ESY: Günümüzde bu sorunlara yönelik birçok çözüm üretilmiştir. Bu tedaviler; stres terapisi, rahat uyumayı sağlayıcı önlemler, kas gevşetici ilaç uygulaması ve benzeri yöntemler olabilirken ;Diş hekimi tarafından uygulanan yöntemler ise, uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek amacı ile alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilerek kullanılan gece koruyucularıdır.Bunlar, diş sıkma veya gıcırdatması semptomatik tedavisinde çok  kullanılan en önemli araçtır. Ancak gece koruyucuları bazen tek başlarına yeterli olamayabilmektedir. Bu nedenle hastalığın sergilediği tabloya göre gece koruyucularının yanında bazı ek tedavilerinde uygulanması gerekmektedir. Örneğin  hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi, eksik olan dişlerin yerine koyulabilmesi için implant ya da protez uygulamalarıdır. Gece plağının yanı sıra dişlerde her hangi bir yapısal bozukluk yoksa  günümüzde diş sıkma tedavilerinde önerdiğimiz  yöntemlerden biri de botoks uygulamalarıdır.

Ayrıca genç yaşta görülen diş çürüme ve kayıplarında,diş eti çekilmelerinde,renk değişiminde ayrıca çene kemiğinin eridiği durumlar da bize hastanın beslenme şekli ve diğer hastalıkları ile ilgili bilgi verir.Mesela,asitli ve şekerli gıdaları fazla tüketenler ile kafein ve nikotin alımı yoğun olan hastaların ciddi mide problemleri olur.Dolasıyla Mide asidinin ağza ulaşması sonucu diş minesinde yoğun aşınma görülür. Özellikle gastrit, ülser, reflü gibi vakaların oluşmasında beslenme ve zararlı alışkanlıklar sebep olurken  diş kayıplarında, çene kemiğinin eridiği durumlarda hatta  bazı ortodontik kapanış bozuklukları da sonuç haline gelir ki bu da kısır döngüye neden olur.

Estetik bir bütündür. Yüzünüzün üst kısmı doğal bir estetikte, alt kısmı çökmüş ise diş veya çene kemiğinizde problem var demektir…Dolayısıyla  çene ve dişler doğru orantılı olmalıdır.

S: Son yıllarda yüzde altın orandan bahsedilmeye başlandı bu konuda neler söylemek istersiniz?

ESY: Yüz estetiğinde, estetik ve güzel bir görünüme sahip olmak için çene yapısının orantılı olması ve dişlerin simetrik olması oldukça önemlidir. Çenenin ve dişlerin doğru konumda olması yüzün estetik görüntüsünü korumak için dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Dişlerin çene içerisinde düzgün bir şekilde dizilmesi, alt ve üst dişlerin doğru bir şekilde sıralanması gerekmektedir. Dişlerin bu özelliklere sahip olması yüz estetiği ve yüz simetrisi için hatta güçlü ve güvenilir bir yüz için oldukça önemlidir.

Özellikle son yıllarda gelişen estetik diş uygulamaları oldukça sık kullanılmaktadır. Estetik diş uygulamaları arasında diş beyazlatma, pembe estetik, dijital gülüş dizaynı, laminate veneer, ortodonti tedavisi ve implant gibi ileri teknoloji uygulamaları kullanılmaktadır.Bu yöntemlerin tamamı %100 olmasa da altın oran dediğimiz oranı yakalama konusunda biz hekimlere her türlü desteği sağlıyor.Elbette diş hekimliği haricinde bazen de çene cerrahisi,diş eti haslıkları uzmanı hatta plastik cerrahi gibi uzmanlık alanları ile birlikte çalışılabiliniyor.

S: Bu Konudaki Çalışmalarınız İle İlgili Biraz Daha Bilgi verir misiniz?

ESY: Diş eksikliğinde kullanılan dental implantlar sayesinde, kaybedilmiş dişlerin kökleri yerine implant uygulanarak, implantların üzerine kaplamalar yapılabilir. Çökmüş dudaklar, diş eksikliğinden dolayı alt çenenin öne ve içeri doğru çökmüş görüntüsü, arka bölgelerdeki eksikliklerde görülebilen çökmüş yanaklar, implant uygulanmasının ardından yerine konulan dişlerle daha dolgun ve estetik bir görünüme kavuşabilirler.

S: Altın oran ya da estetik kaygılar neden bu kadar önemli?

ESY: Biz diş hekimleri olarak bu oranı korumak elimizde. Bunun için birçok tedavi yöntemlerini kullanırız. Kişiden kişiye farklılık gösteren bu tedavilerde teknoloji ve gelişen diş hekimliği biliminden yararlanırız.Çünkü, Diş ve diş eti kaynaklı hastalıklar dişlerin zamanla kaybolmasına neden olmaktadır. Dişlerin arasında aralıklar olması, diş eti çekilmesi, dişlerin kaybedilmesi, olduğunuzdan daha yaşlı görünmenize sebep olabilir ki özellikle kadın hastalar için bu durum oldukça kaygı vericidir. Bu sorunlar aynı zamanda yüz estetiğinin bütünlüğünün bozulmasına da neden olurken öz güven sorunları iş ve özel hayatlarını etkiler hale gelir. Diş kusurları olan ve estetik algı ve duyarlılığı yüksek olan kişiler, özellikle de bayanlar gülme sırasında ağızlarını kapatma ihtiyacı duyarlar. Diş kusurlarını gizleme çabası bu insanlara rahat bir tebessümü bile ıstırap haline getirebilir.

 Sağlıklı ve güçlü dişlere sahip olmak güzel bir gülüşe sahip olmanın temelidir. Yüz tipiyle uyumlu dişler sayesinde yüz ve gülüş estetiği iyileştirilebilir. Eksik dişlerin bulunduğu diş dizisine uygulanacak implantlar sonrasında genel yüz oranlarına uyumlu diş formları yapılarak iyi bir gülüş estetiği sağlanabilir.Dolayısıyla gülüşünüz yüzünüzle uyum içinde olursa hayatınız da kader çizginiz ile uyum içinde olur.

S: Röportaja başlamadan önce size söylediğim sözü hatırlıyor musunuz?

 ESY: “Yüzünüzü değiştirirseniz, kaderinizi değiştirirsiniz!”Bu iddialı ama bir o kadar da isabetli söz Antalya Bilim Üniversitesi Hocalarından saygıdeğer dostum Murat Kaplan’a ait.Murat Kaplan yüz okuma sanatı üzerine uzun yıllardır çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin duayenlerinden biridir.

Bu cümleyi kendisinden ilk duyduğumda 23 yıllık bir diş hekimi olarak çok ilgimi çekmiş kendisi ile yaptığımız sohbetler sonunda cümlesini “Dişlerinizi değiştirseniz yüzünüzü,yüzünüzü değiştirseniz kaderinizi değiştirsiniz”şeklinde değiştirmeyi teklif etmiştim.

Bu değişimi çok da yerinde bulan Murat Hoca eski dönemlerden bu yana yüzümüzdeki her noktanın özellikle sağlığımız ile ilgili çok ciddi ipuçları verdiğini özellikle dişlerimizin hem görünüm hem de sağlığımız açısından çok önemli bir unsur olduğunu, Kadim Çin’de insan yüzünün ve bedeninin fiziksel özelliklerini analiz ederek,öncelikli olarak bireyin genel sağlık durumu hakkında ciddi fikirler edindiklerini söylemişti. Hatta bu tespitlere dayanarak karşılaşılabilecek riskleri belirleyip Çinli ustaların önleyici hekimlik tavsiyelerinde de bulunduklarından ve yüzden özenle toplanan bu veriler doğrultusunda kişinin karakter özelliklerini de yorumlayabildiklerinden bunun da adının da yüz okuma sanatı olduğundan uzun uzun bahsetmişti.Dolayısı ile estetik bütün olarak değerlendirilse de insanda bakılan ilk yer yüzüdür.Gözünüzün,kaşınızın,burnunuzun şekli ne kadar önemliyse dişlerinizin sağlığı ve duruşa da o kadar önemlidir. Bu nedenle son yıllarda ülkemizde adından sıkça söz edilen koruyucu hekimlik gibi koruyucu diş hekimliğinin de yaygınlaşması küçük yaştan itibaren düzenli hekim kontrolü ile mümkündür.Diş işleri ihmale gelmez,çünkü uzun süreli ihmal fizyolojik,psikolojik,sosyolojik hatta ekonomik sorunlara sebebiyet verir.

S: Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

ESY: Diş bakımı kadar Ağız bakımına da önem vermek gerekir.Ağız bakımı ; Günlük olarak yapılması gereken bir dizi uygulamayı içerir. Bunlar: sağlıklı beslenme ve faydalı yiyecekleri yeme, gazlı içeceklerden  uzak durma, doğru şekilde fırçalama, diş ipi kullanma, ağız çalkalama.

Günlük 5-10 dakikalık ağız bakımı ile diş ve diş etlerini  sağlıklı durumda tutabiliriz.El ve yüz bakımı düzenlilik arz ederse pandemi sürecinde daha hijyenik bir süreçle virüslerden korunabiliriz. Dünyanın mücadele ettiği Corona Covit 19 Virüsüne karşı maske,mesafe ve hijyen anlayışından yola çıkarak herkese  sağlıklı günler sağlıklı gülüşler dilerim.

Yorum yapılmamış "Emir Selim Yazar, Sektörel Dergisine Konuştu!"

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir